Tenis terimleri: Tenis oyunu içinde tenisi var eden tüm hareket olgularını kısa, öz ve bilgilendirici şekilde anlatan ifadelerdir. Bu ifadelerin her biri ayrı bir tenis disiplinidir.
Öncelikle, tenis hakkında genel bilgi ve disiplinleri öğrenmek tenis dünyasına atılan bilinçli adımlar olacaktır. Sınırlarımız dahilinde tüm tenis kural ve disiplinlerini tam anlamı ile bilen tenis oyuncu sayımız çok ama çok az. Diğer tarafta bakacak olursak merak edip öğrenmek isteyen de yok.
Her konuya temelden başlamak, konuya hakim olmanın en önemli kriteridir. Unutulmamalıdır ki; her yapı, her oluşum veya her canlı temeli kadar güçlüdür.
Tenis sporunu izlerken, oynarken veya hakkında konuşurken konu ile ilgili bilinmesi gereken oldukça fazla bilgi vardır. Tenis terimleri kütüphane gibidir; oldukça çok bilgi içerir. Oyun kuralları, vuruş teknikleri ve bunlara benzer bilgileri bir iki kelime ile tanımlar. Oldukça çok sayıda tenis terimi mevcuttur. Kuşkusuz, zaman içinde bir çok yeni tenis terimleri de listeye eklenecektir.
En çok kullanılan ve bilinmesi gereken uluslararası tenis terimlerinin tamamına yakını, bir veya iki kelimeden oluşur ve bu terimlerim tam Türkçe karşılıkları yoktur; olsa bile Türkçe olarak tam bir anlam ifade etmeyebilir. Bu sebeple, terimleri orijinal halleri ile yazdım.
Orijinal tenis terimlerinin ne anlam ifade ettiklerini ise 70’li yıllarda aldığım tenis eğitimleri ile güncel bilgilerimi harmanlayarak ve bunun yanında bilgi ve oyun tecrübelerimden yararlanarak kısa veya kısadan biraz uzun bir şekilde yazmaya çalıştım.
Umarım ki; tenis terimleri ile ilgili bu yazım tenis oynayanlar, seyredenler ve tenis hakkında konuşanlar için faydalı olur.

► ACE
Karşılanamayan ve puan getiren servis kullanımı.
Rakibin müdahale etmeye fırsat bulamadığı başarılı ve çok hızlı veya çok teknik bir servis atışı.
KONU BAŞLIKLARI
- 1 ADVANTAGE COURT
- 2 ADVANTAGE
- 3 ALLEY (COURT)
- 4 ALL
- 5 ALL ROUNDER | ALL-AROUNDER
- 6 ANGLE GAMER
- 7 ANTICIPATION
- 8 APPROACH
- 9 BACKCOURT
- 10 BAGEL
- 11 BALLBOY
- 12 BACKHAND
- 13 BACKHAND SMASH
- 14 BACKSPIN
- 15 BASELINE
- 16 BODY VOLLEY
- 17 BREAK POINT
- 18 CENTER MARK
- 19 CLAY COURT
- 20 COURT
- 21 CROSS COURT
- 22 DEAD ZONE
- 23 DEUCE
- 24 DOMINANT HAND
- 25 DOWN THE LINE
- 26 DOUBLES
- 27 DOUBLES MIX
- 28 DRIVE
- 29 DROP SHOT
- 30 DEUCE COURT
- 31 DOUBLE FAULT
- 32 FOPOGA (FOOL POOR GAMER )
- 33 FOOT FAULT
- 34 FOREHAND
- 35 FAULT
- 36 FIRST SERVICE
- 37 FORECOURT
- 38 GAME
- 39 GRASS COURT
- 40 GROUND STROKE
- 41 HALF-VOLLEY
- 42 HARD COURT
- 43 ILLEGAL SHOTS
- 44 JUMPING SMASH
- 45 LEFTY
- 46 LET
- 47 LINE RALLY
- 48 LINESMAN | LINES PERSON
- 49 LOB
- 50 LOVE GAME
- 51 LOVE
- 52 LUCKY LOSER
- 53 MATCH
- 54 MATCH POINT
- 55 NO MAN’S LAND (NML)
- 56 NO-AD
- 57 NON DOMINANT HAND
- 58 NET
- 59 NET JUDGE
- 60 OUT
- 61 OVERHEAD
- 62 OVERRULE
- 63 PASSING SHOT
- 64 POACH
- 65 POINT PENALTY
- 66 POINT
- 67 RALLY (IN MATCH)
- 68 RETURN veya RECEIVER
- 69 RIGHTY
- 70 SECOND SERVICE
- 71 SEEDING
- 72 SERVE
- 73 SERVER | SERVING
- 74 SERVICE BREAK
- 75 SERVE & VOLLEY
- 76 SET
- 77 SET POINT
- 78 SMASH
- 79 STROKE
- 80 SCORING
- 81 SIDE SPIN
- 82 SLICE SERVE
- 83 SLICE
- 84 SPIN
- 85 STANCE
- 86 SWING
- 87 SWEET SPOT
- 88 SWEET TENNIS (NO OVERTIME)
- 89 TENNIS BALL
- 90 TIE-BREAK
- 91 TOPSPIN
- 92 TOPSPIN SERVE
- 93 UNDERSPIN
- 94 UNFORCED ERROR
- 95 VOLLEY
- 96 WINNER
ADVANTAGE COURT
► Avantaj kortu.
Her oyuncu için daima sahanın sol tarafıdır. Avantaj sayısı daima sahanın sol tarafından kullanılır.
ADVANTAGE
► Her iki oyuncu puanlarının 40’a (deuce olması) ulaşmasından sonra alınan ilk sayı.
Oyunu kazanmak için 2 sayı fark gerekir. Durum 40-40 iken sıradaki oyuncu sayıyı alırsa avantaj elde eder. Aynı oyuncu bir sayı daha alırsa farkı iki sayıya çıkarır ve oyunu kazanır. Ancak avantajlı olan oyuncu bir sonraki sayıyı (atışı) kaybederse puan 40’a geri döner ve her iki oyuncunun durumu tekrar 40-40 yani “deuce” olur. Taraflardan biri iki sayı farka ulaşana kadar oyun devam eder.
ALLEY (COURT)
► Tekler çizgisi ile çiftler çizgisi arasında kalan uzun dar alan.
ALL
► Puan eşitliliği anlamında kullanılan kısaltma.
15-15 yerine “15 all” veya 30-30 yerine “30 all” şeklinde söylenir.
Eğer puan eşitliği 40-40 ise durum “deuce” yani berabere olur ve oyun avantaja döner.
Oyunun kazanılması için bir oyuncunun rakibine en az iki sayı fark yapması gerekir.
ALL ROUNDER | ALL-AROUNDER
► Çok iyi tenis oyuncusu.
Hücum ve müdafaa özellikleri olan, kortun her alanından rakip alan içine başarılı vuruşlar yapabilen, rakip sahadan her açıdan gelen topları rahat karşılayabilen, yüksek top ve raket hakimiyetine sahip çok iyi tenis oyuncusu.
ANGLE GAMER
► Çapraz atışları çok iyi olan tenis oyuncusu.
ANTICIPATION
► Öngörü yeteneği.
Bir tenis oyuncusunun rakibinden gelebilecek olası hamleleri önceden sezinleyip kendini bu hamlelere karşı hazır tutma eylemi.
Bir örnek vermem gerekirse: Andy Murray, benim için yüksek antisipasyona sahip bir tenis oyuncusudur.

APPROACH
► Tenis oyuncusunun ağa yaklaşarak yaptığı sert vuruş.
BACKCOURT
► Baseline çizgisinin önündeki alan.
Tenis sahasının baseline ile service line arasındaki bölge.
Bu bölge: “Dead zone” ve “NML (No man’s land)” adları ile de bilinir.
BAGEL
► Bir setin 6-0 skorla bitmesini ifade eden bir tenis terimidir.
Bir tenis maçında, bir oyuncunun set (6 oyun) boyunca hiç puan kaybetmeden seti almasına “Bagel” denir.
Teniste nadir görülen bir durumdur. Altın (Gold) set olarak da adlandırılır.
BALLBOY
► Resmi tenis maçlarında kort sınırları dışına çıkan topları toplayarak oyunculara veren özel eğitimli erkek veya kız görevli.
BACKHAND
► Topa tenis raketinin dış alanı ile yapılan vuruş.
Sağ elini kullanan bir oyuncunun sol tarafına veya solak bir oyuncunun sağ tarafına atılan topları rakip alana geri döndürmek için tek veya iki el kullanılarak raketin dış alanı ile yapılan vuruş şekli.
BACKHAND SMASH
► Yüksekten gelen bir topa, başın üstünden geriye doğru yapılan backhand vuruş.
Denge kaybı nedeni ile düşme ve sakatlanma riski bulunan zor vuruşlardan biridir.
BACKSPIN
► Tenis topunu saat yönünün aksine döndürülmesi amacı ile yapılan kuvvetli vuruş.
Rakibin topa müdahale etmesini zorlaştırmak için yapılan teknik bir tenis vuruş şeklidir. Top havada ilerlerken geriye doğru (saat yönünün tersine) döner.
Bu vuruş şeklinde top daha yüksekten gider ancak daha az ve kısa sıçrar.
BASELINE
► Arka çizgi.
Tenis sahasının fileye paralel olarak en gerisini sınırlayan çizgi
Tenis kortunun arkasında 5cm genişliğindeki, fileye paralel ve kenar çizgilerine dik olan arka çizgi.
BODY VOLLEY
► Forehand veya backhand stilde, bel üstünden bel altına doğru yaklaşık 115 derecelik dirsek açısıyla yapılan etkili teknik vuruş.
BREAK POINT
►
CENTER MARK
► Orta çizgi.
Baseline çizgisini tam ortadan ikiye bölen küçük çizgi.
Bu çizgi, içeri doğru yaklaşık 10 cm (4in) boya ile çizildiği halde geriye doğru çizilmez. Saha görüntü bütünlüğünün bozulmaması için orta çizgi dışa doğru boya ile çizilmemiştir. Ancak çizildiği var sayılır.
CLAY COURT
► Zeminin en üst tabakası genellikle kurutulmuş kil, ezilmiş tuğla, kiremit tozu veya benzeri malzemelerden yapılan ve topun üzerine değdiğinde göreceli olarak yavaşlayarak sıçradığı saha zemini.
COURT
► Tenis sahası veya tenis kortu.
Boyutları; tekler için 23,77 X 8,23m ve çifler için 23,77X10,97m olan ve ortadan file ile ikiye bölünmüş, her iki tarafında taban sınır çizgileri, servis çizgileri, tekler ve çiftler kenar çizgilerine sahip tenis oyun sahası. Yaygın bilinen adıyla tenis kortu.
CROSS COURT
► Çapraz vuruş.
Topun, sahanın herhangi bir yarısından yan çizgiye göre paralelliği ciddi biçimde bozan çapraz vuruş.
DEAD ZONE
► Ölü bölge.
Adından da anlaşılacağı üzere gereksiz yere kullanılmaması gereken alan.
Öğrencisi olduğum için kendimi çok şanlı gördüğüm ve saygıyla andığım tenis hocam; Miss Lydia Murphy “Tenis tam bir performans oyunudur; tembellere göre bir spor değildir. Benim için Back court (dead zone) alanı tembeller alanıdır. Back court alanını minimum, baseline arkasını maksimum kullanan sporcu, iyi bir tenis oyuncusu olmaya adaydır. Mecbur kalmadıkça Back court alanı asla kullanmayın” derdi.
Bu alan için “Dead zone” tanımı dışında “Back court” veya “NML (no man’s land)” tanımları da kullanılır.
“NML (no man’s land (yaşam olmayan bölge))” tanımı genelde bu alanı çok sık kullananlar için argo da (tembeller-beceriksizler alanı) kullanılır.
DEUCE
► Tenisçilerin bir oyun içerisinde 40-40 berabere kalmaları durumu.
Puan durumu 40-40 iken sıradaki sayıyı alan oyuncu avantaj elde eder. Aynı oyuncu bir sayı daha yaparsa oyunu kazanmış olur. Ancak sayıyı verirse oyun puanı geriye yani 40-40’a döner. Kısacası, oyunculardan biri iki sayı farka ulaşana kadar oyun; bir advantage, bir duece şeklinde devam eder.
DOMINANT HAND
► Teniste sık kullanılan el.
DOWN THE LINE
► Paralel alçak vuruş.
Topun paralel olarak rakip saha kenar çizgilerine çok yakın gidecek şekilde alçaktan gönderilmesi için yapılan düz vuruş. Bu tür vuruşlarda top kenar çizgisine paralel bir şekilde ve çizgiye değecek kadar yakından gider.

DOUBLES
► Çiftler maçı.
Her takımda ikişer olmak üzere dört oyuncunun yer aldığı bir oyundur.
Çiftler maçında sahaya çiftler çizgisi de dahil edilir ve saha genişler.
Takımdaki her iki oyuncu sırayla servis atar ve karşılar.
DOUBLES MIX
► Karışık çiftler maçı.
Her takımda bir erkek bir kadın olmak üzere dört oyuncunun yer aldığı bir oyundur.
Çiftler maçında sahaya çiftler çizgisi de dahil edilir ve saha genişler.
Takımdaki her iki oyuncu sırayla servis atar ve karşılar.
DRIVE
► Mükemmel vuruş.
Bir tenis oyucusunun vücut, bacak, omuz, kol, el, bilek ve tenis raketinin tam bir koordinasyonu içinde baseline (kort arka çizgisi) dışından yaptığı kuvvetli ve kusursuz vuruş şekli.
DROP SHOT
► Kısa vuruş
Rakip sahada, filenin hemen arkasına yakın bir yere tenis topunu bırakmak amacı ile backhand veya forehand şeklinde yapılan yumuşak, düz veya falsolu vuruş.
Drop shot vuruşlar, rakipten gelen topu yere düşürmeden yumuşak bir şekilde karşılayıp rakibin topu alamayacağı filenin hemen arkasına yakın bir noktaya gönderilmesi için yapılan vuruşlardır.
DEUCE COURT
► Beraberlik durumunda servis atışı yapılacak kortun sağ tarafındaki alan.
Beraberlik durumunda her oyuncu servis atışlarını daima bulunduğu kortun sağ tarafından yapar.
DOUBLE FAULT
► Çift hata.
Servis atan oyuncunun, topu 2 kere filede bırakması veya topu bir kere filede bırakması ve bir kere ayak hatası yapması veya 2 kere ayak hatası yapması durumu. 2 hata yapan oyuncu puan kaybeder.
FOPOGA (FOOL POOR GAMER )
► Etik olmayan bir davranış sergileyen (saygısız) tenis oyuncusu.
FOOT FAULT
► Ayak hatası.
Bir ayak hatasının oluşabilmesi için servis atan oyuncu ayağının herhangi bir kısmının servis atma esnasında baseline çizgisinin herhangi bir bölümüne veya center mark işaretinin hayali uzantısının bir bölümüne dokunması gerekir.
Her ayak hatası, 1 servis hatası olarak değerlendirilir.
Örneğin, oyuncu ilk servis atışını ağa takmıştır. İkinci servis hakkında ise topu rakip saha servis kutusu içine göndererek geçerli bir atış yapmış ancak atış esnasında baseline çizgisine basmıştır. Bu durumda servis atışı geçerli olsa bile ayak hatası nedeni ile puanı rakip oyuncu almıştır. Çünkü oyuncu toplamda 2 kez hata yapmıştır.
FOREHAND
► Topa tenis raketinin iç alanı ile yapılan vuruş şekli.
Genelde tek elle topa raketin iç alanı (raketin vücuda bakan yüzü) ile yapılan vuruş şekli.
Sağ elini kullanan bir oyuncunun sağ tarafına (veya solak bir oyuncunun sol tarafına) atılan topları rakip alana geri döndürmek için yaptığı vuruş şeklidir.
FAULT
► Hata.
Servis atışında topun rakip servis alanı içine düşmemesi veya servis atışı sırasında oyuncu ayağının bir bölümü ile baseline çizgisine basması durumudur.
Bir oyuncunun servis başına iki hata yapmasına izin verilir.
Oyuncu art arda iki hatadan sonra bir puan kaybeder.
Eğer servis atışlarından birinde “let” olur ise bu atış tekrarlanır. “Let” atışlar hata olarak değerlendirilmez.
2. atış fileye takılırsa 3. ve son atış hakkı elde eder.
Bu hakkını da kullanamaz ise 1 puan kaybeder.

FIRST SERVICE
► Oyunun başlaması için atılan ilk servis vuruşu.
FORECOURT
► Ön saha
Servis çizgisi ile file arasındaki saha alanı.
GAME
► Bir oyuncunun veya takımın dört puan (15-30-40-Oyun) kazanması ve rakibinden en az iki puan önde olması veya beraberlikten sonra art arda iki puan kazanmasıyla tamamlanan setin bir kısmı.
Tekler veya çiftler maçında skorlar: Puanlardan, oyunlardan ve setlerden oluşur.
Bir tenis oyuncusunun veya takımın bir oyunu kazanmak için dört (15-30-40-game) puanlarına, bir seti kazanmak için altı oyuna ve bir maçın galibi olması için iki set farka ulaşması gerekir.
GRASS COURT
► Zemini tamamen doğal çim olan kort.
Geleneksel tenis oyununun üzerinde ilk olarak oynanmaya başlandığı kort zeminidir.
Oyunculara düşme durumlarında en az veya hiç zarar vermeyen çok güvenli tenis sahasıdır. Ancak bakımı çok zaman alır ve çok masraflıdır. Genelde çok zengin kişilerin tercihidir.
GROUND STROKE
► Yer vuruşu
Topun saha içinde sekmesinden sonra yapılan forehand ya da backhand şeklindeki vuruş.
HALF-VOLLEY
► Rakipten gelen topun yere temas etmesinin hemen ardından yapılan vuruş şeklidir.
Diğer bir anlatımla, rakipten gelen topa alçak seviyeden hafif şekilde yaklaşık 0,5-1 saniye içinde vurularak topun tekrar rakip alana gönderilmesidir.
HARD COURT
► Sert zeminli kort. Zemin genelde asfalt, beton veya benzeri malzemelerden yapılır.
Sporcu iskelet sağlığı açısından en kötü zeminlerdendir. Bu tür zeminlerde, darbe emici spor ayakkabılar tercih edilmelidir. Bu tür spor ayakkabılar iskelet üzerindeki baskıyı yumuşatır.
ILLEGAL SHOTS
► Kural dışı vuruşlar.
Bir oyuncu kural dışı bir vuruş yaparsa, puanı karşısındaki oyuncu kazanır.
Ağın her iki tarafında topa birden fazla vurulamaz. Oyuncu, topa vurmak için topun ağın üzerinden kendi sahasına geçmesini beklemek zorundadır. Oyuncu topa vurmak için ağın üzerinden rakip alana uzanamaz; raketle ağa dokunamaz.
JUMPING SMASH
Jumping smash, tenis oyununun en güçlü vuruşlardan biridir.
Bu vuruş; raketinizi doğru bir şekilde tutarak ve zıplayarak baş üstünden gerçekleştirilen çok etkili bir saldırı vuruşudur. İyi bir şekilde uygulandığında, rakibin bu vuruşu geri döndürmesi çok ama çok zordur.
LEFTY
► Forehand’ınız sol eliniz ise solak tenis oyuncusu olarak kabul edilirsiniz.
LET
► Kullanılan bir servis atışında topun fileye değerek rakip servis alanı içine düşmesi durumudur.
Bu durumda servis atışı tekrar edilir; hata olarak değerlendirilmez.
LINE RALLY
► Oyuncuların topu fileye takmadan veya ıskalamadan veya saha dışına atmadan kort orta çizgisi boyunca yaptıkları çok sayıda karşılıklı düz top alış verişine verilen bir tanımdır.
Line rally çalışmaları tenise yeni başlayan oyuncuların forehand ve backhand düz atışları öğrenmeleri açısından önemli bir disiplindir.
LINESMAN | LINES PERSON
► Tenis çizgi hakemi. Belli bir çizgiden sorumlu olarak görevi tenis topunun kort içine veya dışına düştüğüne karar veren yetkilidir. Kararları kule hakemince onaylandıpında geçerli olur. Maçın önemine göre çizgi boyunca birden fazla çizgi hakemi bulunabilir.
LOB
► Oyuncunun topu yükselterek filedeki rakibinin üzerinden aşırtarak arkasına attığı bir vuruş şeklidir.
LOVE GAME
► Rakibe puan vermeden kazanılan oyun.
Sıfıra karşı alınan maçlar “Love game” olarak adlandırılır.

LOVE
► Tenis oyununda love, 0 sayısını temsil eder. Diğer bir anlatımla: “Love = 0 puan”dır.
LUCKY LOSER
► Şanslı kaybeden anlamına gelen Lucky Loser; eleme turnuvalarında son turda kaybedip, ana tablodan çekilen bir oyuncunun yerine dahil edilen oyuncu.
MATCH
► Tenis maçı.
Tekler veya çiftler oyununda tenis: Puanlardan, oyunlardan ve setlerden oluşur.
Bir tenis oyuncusunun veya takımın bir oyunu kazanmak için dört (15-30-40-game) puana, bir seti kazanmak için altı oyuna ve bir maçı kazanması için iki set farka ulaşması gerekir.
Örnek olarak: Skor tabelasında oyuncu “A” için görünen skor; 6-2, 4-6, 6-3 şeklindedir.
“A” oyuncusu; ilk sette 6 oyun kazanmış 2 oyun kaybetmiştir.
İkinci sette, 4 oyun kazanmış 6 oyun kaybetmiştir.
Üçüncü sette ise altı oyun kazanmış, 3 oyun kaybetmiştir.
Bu durumda: “A” oyuncusu; 1. ve 3. seti, B oyuncusu ise 2. seti kazanmıştır.
3 setlik bu maçın 2 setini alan “A” oyuncusu maçın kazananı olmuştur.
MATCH POINT
► Maç puanı.
Bir oyuncu veya takımın maçı kazanmak üzere mutlaka alması gereken son puan.
NO MAN’S LAND (NML)
► Boş alan.
Argoda kort arka (baseline) çizgisi ile servis çizgisi arasındaki alan için kullanılan bir argo bir tenis terimidir. Modern tenis oyununda sadece çok gerekli olduğunda kullanılan bir alandır. Modern ve hızlı tenisçilerin çok gerekli olmadıkça kullanmak istemedikleri; genelde acemi tenisçilerin sürekli kullandığı alandır. Bu yüzden “Novice zone” (acemiler alanı) olarak da adlandırıldığı olur.
NO-AD
► Avantajsız oyun.
Dört puan kazanan ilk oyuncunun oyunu kazandığı bir oyun puanlama sistemi.
Skor 40’a ulaşırsa, bir sonraki puan oyunun kaderini belirler. “15 > 30 > 40 > GAME” gibi. Genelde çok tercih edilen bir oyun puanlama sistemidir.
NON DOMINANT HAND
► Teniste sık kullanılan ele nazaran daha az kullanılan el.
NET
► Tenis kort filesi.
Direklerde ki yüksekliği 107cm, orta yüksekliği 91cm, uzunluğu 12,80m olan ve tenis kortunu ortadan ikiye ayıran file.
NET JUDGE
► Tenis file hakemi. Atılan servisin fileye çarpıp çarpmadığını belirleyen görevlidir.
OUT
► Topun sahanın sınır çizgilerinin dışına çıkması durumu.
OVERHEAD
► Oyun sırasında, raketin üstten servise benzer bir hareketle başın üstünde yapılan vuruş şekli.
OVERRULE
Kule hakeminin çizgi hakemleri tarafından verilen bir kararı değiştirme ya da düzeltme hakkı.
PASSING SHOT
► Rakibi baseline alanından ağa yakın bir bölgeye çekerek, topu karşılayamayacağı bir noktaya göndermek için yapılan güçlü bir vuruş şekli.
POACH
► Çiftler maçında partnerinin vurması gereken topa vurmak.
Bu hareket etik olmayan bir davranıştır. Genelde amatör tenisçiler tarafından çok sık yapılır. Bu tür vuruşları sıkça yapanlar “Novice” yani “acemi” olarak tanımlanır.

POINT PENALTY
► Tenis kurallarına aykırı veya etik olmayan davranış(lar) sebebi ile rakibe puan eklenmesi.
POINT
► Puan – Puanlama.
Love > 15> 30> 40> gibi.
RALLY (IN MATCH)
► Servis atışından sonra oyuncuların topu fileye takmadan veya ıskalamadan veya saha dışına atmadan file üzerinden yaptıkları çok sayıda karşılıklı başarılı vuruşlarına verilen tanım. Tenis oynamanın veya seyretmenin en keyifli anları.
RETURN veya RECEIVER
► Servis atışını karşılayan oyuncu.
Atılan başarılı bir servis atışını aynı başarı ile karşılayan ve geri gönderen oyuncunun atışına verilen terim.
RIGHTY
► Forehand’ınız sağ eliniz ise, sağ el tenis oyuncusu olarak kabul edilirsiniz.
SECOND SERVICE
► Başarısız olan ilk servisin ardından atılan ikinci servis.
SEEDING
► Bir oyuncunun bir turnuvaya girmeden önce aldığı ön sıralamadır. Sıralamanın önemi, oyuncular arasında adil bir kura çekimi sağlamak ve en iyi oyuncuların turnuvanın ilk turlarında birbirleriyle rekabet etmesini önlemektir. Diğer bir anlatımla; en iyi oyuncuların bir turnuvada birbirleriyle mümkün olduğunca geç karşılaşmalarını sağlayan bir sistemdir.
SERVE
► Servis atışı.
Her puan için topu oyuna ilk alma hareketidir.
Teniste kural dışı servis yoktur. Sadece servis atışları ve hatalar vardır.
Amaç topu hatasız bir şekilde rakibin servis kutusu içine atarak oyunun başlamasını sağlamaktır.
Bir oyuncunun topu fileye takması veya servis kutusunu dışına atması veya servis atarken baseline çizgisine basması hataya neden olur.
Her oyuncunun 2 kez servis atma hakkı vardır. Servis atışında üst üste 2 kez hata yapan puan kaybeder.
SERVER | SERVING
► Servis atışı yapan kişi.
SERVICE BREAK
► Servisi karşılayan oyuncunun veya takımın oyunu kazanması. Servis atan oyuncunun veya takımın oyunu kaybetmesi.
SERVE & VOLLEY
► Servis vole.
Riskli ve zor oyun tekniklerinden biridir.
Servis attıktan sonra oyuncunun öne çıkarak bir sonraki vuruşu top yere değmeden, havada karşılayıp rakip saha içine atmasıdır.
SET
► Altı oyun toplamına verilen tanım.
Tekler veya çiftler oyununda her set 6 oyundan oluşur.
Oyun 5-5 berabere (5 all) olduğunda 7’ye uzar. 6-6 (6 all) durumunda ise “tie-break” oynanır.
Bir tenis oyuncusu veya takımın bir maçı kazanması için 2 set farka ulaşması gerekir.
Örnek olarak: Skor tabelasında oyuncu “A” için görünen skor; 6-2, 4-6, 6-3 şeklindedir.
“A” oyuncusu; ilk sette 6 oyun kazanmış 2 oyun kaybetmiştir.
İkinci sette, 4 oyun kazanmış 6 oyun kaybetmiştir.
Üçüncü sette ise altı oyun kazanmış, 3 oyun kaybetmiştir.
Bu durumda: “A” oyuncusu; 1. ve 3. seti, “B” oyuncusu ise 2. seti kazanmıştır.
3 setlik bu maçın 2 setini alan “A” oyuncusu maçın kazananı olmuştur.
SET POINT
► Set puanı.
Seti kazanmak için alınması gereken en “game” puanı.
SMASH
► Yüksekten gelen bir topa, servis vuruşuna benzer bir teknikle yapılan forehand vuruş.

STROKE
► Raketle topa vurma eylemi.
SCORING
► Skor durumu veya skor tabelası.
Teniste puanlama sistemi bir dizi puan, set ve oyundan oluşur.
Örnek olarak: Skor tabelasında oyuncu “A” için görünen skor; 6-2, 4-6, 6-3 şeklindedir.
“A” oyuncusu; ilk sette 6 oyun kazanmış 2 oyun kaybetmiştir.
İkinci sette, 4 oyun kazanmış 6 oyun kaybetmiştir.
Üçüncü sette ise altı oyun kazanmış, 3 oyun kaybetmiştir.
Bu durumda: “A” oyuncusu; 1. ve 3. seti, “B” oyuncusu ise 2. seti kazanmıştır.
3 setlik bu maçın 2 setini alan “A” oyuncusu maçın kazananı olmuştur.
SIDE SPIN
► Topun yere dikey bir eksende döndürülmesi amacı ile yapılan bir vuruş şekli.
Vuruşa göre topun sağa veya sola doğru falso almasını sağlar. Ancak bu tür vuruşlar topun çok sekmesini sağlar.
SLICE SERVE
► Kesme şeklinde topa yandan (dik açıdan) falso vererek yapılan servis atış şeklidir.
SLICE
► Kesme veya kesik vuruş denilen topa alttan falso vererek yapılan etkili bir vuruş şekli.
Tenis oyuncusunun topa geri dönüş ivmesi kazandırmak amacı ile yaptığı vuruş.
Bu tür vuruşlar forehand veya backhand stilleri ile yapılır.
Vuruş tekniğinin kalitesine göre top çok az sıçrar ve karşılanması zorlaşır.
SPIN
► Top spin, back spin, side spin, under spin gibi atış şekilleri olan falsolu bir vuruş tekniği.
Raket yüzünün topu sıyırması ile elde edilir. Sıyırma yönüne göre top havada sağa, sola öne veya geriye doğru (falso alır) hareket eder.
STANCE
► Vuruş yapılmadan önce vücudun aldığı pozisyon.
SWING
► Tenisçi kolunun topa vurmak için izlediği yol.
SWEET SPOT
► En kuvvetli (süratli) vuruşun yapılacağı raket alanındaki noktadır.
Bu alan raket yüzeyi orta merkezinin yaklaşık 5 – 6 cm üstüne denk gelir.
Oyun esnasında topu sweet spot noktasına denk getirmek için çok başarılı top, raket, dikkat ve yüksek motivasyon koordinasyonuna ihtiyaç vardır. Kısacası oldukça zor bir vuruştur.
Vuruş hızının en yüksek olduğu top çapı kadar olan bu bölgeye “Sweet spot” adı verilir.

SWEET TENNIS (NO OVERTIME)
► Tie-break” benzeri bir puanlama sistemi ile oynanan tenis oyunudur.
Turnuva dışı tenis maçlarında en çok tercih edilen puanlama sistemidir.
“Sweet tennis” oyununda puanlama sistemi 15-30-40 şeklinde değil 1-2-3…7 şeklinde yapılır.
Turnuva maçlarında oyun süresini oldukça uzatan “Duice” ve “Advantage” gibi kuralların uygulanmadığı bu puanlama sisteminde maç süreleri kısalır, oyuncuların performansı artar. Maçlar daha keyifli ve daha çekişmeli oynanır.
Bir oyun 7 puandan, bir set 3 oyundan ve bir maç 3 setten oluşur.
7 puana ulaşan ilk oyuncu oyunu kazanır; uzatma ve avantaj yoktur.
Normal oyun (Maça oynamak (Performanslı oyuncuların tercih ettiği oyundur)) :
3 setten 2 seti alan maçı kazanır. (Uzatma yoktur)
Kısa oyun (Sete oynamak (Keyif amaçlı spor yapanların tercih ettiği oyundur)) :
7 oyunu kazanan seti, dolayısı ile maçı kazanmış olur. (Uzatma yoktur)
TENNIS BALL
► Keçe kaplamalı kauçuktan yapılan özel bir toptur. Farklı renklerde üretilir. Çapı 65.4 mm, ağırlığı 56-59.4 gram arasındadır.
TIE-BREAK
► Beraberliği bozma.
Bir sette, skor 6-6’ya ulaştığında beraberliği bozma oynanır. Bu oyuna “tie-break” denir.
Tie-break esnasında puanlama; 15, 30, 40 şeklinde değil; 1, 2, 3, … şeklinde ilerler.
Tie-break oyununda en az 7 puana ulaşan ve rakibine 2 puan fark atan taraf oyunu kazanır.
Gerektiğinde, iki puan fark sağlanıncaya kadar tie-break devam eder.
TOPSPIN
► Topa alçaktan yükseğe doğru vurma hareketi.
Topun ileri doğru dönmesi ve oyuncunun istediği yöne giden bir atış oluşturmak için yaptığı vuruş olmakla birlikte en sık kullanılan vuruş tekniği olarak ilk sırada yer alır.
Topspin vuruşlar, topun ileri hareketini hızlandırarak topun daha derine gitmesi ve daha yükseğe sıçramasına neden olur. Aynı zamanda topun saha çizgilerin içinde kalma şansını da artırır.
TOPSPIN SERVE
► Baş üstünden yapılan falsolu servis atışı.
UNDERSPIN
► Tenis topunu saat yönünün aksine döndürülmesi amacı ile yukarıdan aşağıya doğru yapılan kuvvetli vuruştur. Rakibin topa müdahale etmesini zorlaştırmak için yapılan teknik bir tenis vuruş şeklidir. Top havada ilerlerken geriye doğru (saat yönünün tersine) döner. “Back spin” ile “under spin” aynı vuruş tekniğidir.
UNFORCED ERROR
► Basit hata.
Konsantrasyon bozukluğu yani dikkati kaybetme nedeni ile yapılan hatadır.
Hiçbir şekilde rakip baskısı olmadan tenis oyuncusunun seyircilerden, ortamdan veya benzeri sebeplerden dolayı oyundan kopması (kendini oyuna verememesi) durumunda hatalı hesaplama ve veya ayarlama nedeni ile yaptığı vuruş hatasıdır.
Belli birikimi ve tecrübesi olan birçok ünlü tenis oyuncusu zaman zaman bir maçta çok sayıda basit hata yaparak kazanacakları oyunu riske atabilmekte hatta oyunu kaybedebilmektedir.
VOLLEY
► Rakipten gelen top fileyi hemen geçtikten sonra yere düşmeden, fileye yakın bir noktada topu havada yumuşak bir şekilde karşılayarak tekrar rakip alana gönderilmesi için yapılan vuruş şekli.
WINNER
► Rakibi mağlup eden vuruş.

* Pratikte, tenis terimlerinin kısa şekilleri kullanılır.
“Approach shot” yerine sadece “Approach” , “Slice shot” yerine sadece “Slice” şeklinin kullanılması gibi.

08.08.2015
© ANDOSK.COM | Tüm hakları saklıdır.
Yazının tüm hakları saklıdır. Kısmen dahi olsa alıntı yapılamaz, kopyalanamaz.

MAKALE NOTLARI
Araştırma | Yazar :
Sürüm : S1.0
Not(lar) : Tenis ile ilgili bu yazı dizimi çok değerli tenis hocam Lydia Murphy anısına ithaf ediyorum.
Fotoğraflar | Videolar :
Kaynak(lar) – Referans(lar) : Tenis tecrübelerim | ITF
Bu Yazıyı kendi ortamınızda yayınlama hakkında bilgi edinmek için buraya tıklayınız.
Bu yazıyı izin almadan kısmen dahi olsa kopyalamayınız, hiçbir ortamda kullanmayınız, yayınlamayınız.
© ANDOSK.COM | Tüm hakları saklıdır.
Okuduğunuz için teşekkürler...